Öner Şanlı
ÖzetBu paylaşımda kasa invaze olmayan mesane kanseri (KIOMK) konusunda iki yardımcı aracın paylaşılması amaçlanmıştır. Bunlardan birisi BCG başarısızlığının alt kategorilerinin gösterildiği ve tarafımca hazırlanan şekiller, diğeri ise; Uluslararası Mesane Çalışma Grubu’nun hazırladığı ve KIOMK’un risk gruplaması ve tedavi planlamasının bir arada verildiği tablo. Her iki araç da; KIOMK konusunda aynı dili konuşmak açısından faydalı olabilir.
Ana metin
Kasa invaze olmayan mesane kanseri (Ta, T1; karsinoma insitu [CIS[) yeni
tanı alan mesane kanserlerinin yaklaşık olarak %75’ini oluşturmaktadır. (1)KIOMK’un temel tedavisi transurethral
mesane tümörü rezeksiyonu (TUR-T) ve ardından hastanın risk grubuna bağlı
olarak verilen adjuvant intravezikal tedavilerdir. Adjuvan intravezikal
tedaviler ise; perioperatif, induksiyon ve idame tedavileri olarak 3 ana başlık
altında incelenebilir.(2) Perioperatif intravezikal tedavi
mitomycin ile yapılırken indüksiyon ve idame intravezikal tedavileri temelde
Mycobacterium Bovis’den elde edilen bir immunoterapotik ilaç olan Bacillus
Calmette Guerin (BCG) ile yapılmaktadır. BCG hâlihazırda kullanılan
intravezikal ilaçlar arasından etkili olanı olup, hastalığın nüks ve progresyonunun
rolatif riskinde yalnız rezeksiyon ile karşılaştırıldığında sırası ile %44 (RR
0.56 95% CI 0.43-0.1) ve %61 (RR 0.39, 95% CI 0.24-0.64)’lik azalma ile ilişkili
olduğu tespit edilmiştir. (3)
Tablo 1: Mesane
kanseri konusunda uluslararası üroloji derneklerinin geliştirdiği risk gruplamaları:
Ancak mesane kanseri konusunda araştırmalar yürüten ve mesane kanseri konusunda uzman akademisyenlerden oluşan Uluslararası Mesane Kanseri Çalışma Grubu’nun daha da basitleştirilmiş risk kalsifikasyonu ve buna uyarlanmış tedavi şeması şahsıma çok daha basit ve akılda kalabilir olarak gelmektedir. (5) Bu sema asagida verilmistir.
Tablo 2: IBCG’nin önerdiği
risk gruplaması ve buna yönelik tedavi seçenekleri.
BCG tedavisin etkinliğine karsın; hastaların %20-40’unda hastalık nüks
etmekte ve her uygulanan BCG sonrasında bu oran %7 oranında artmaktadır.(1) BCG’ye rağmen mesane kanserinin nüks ve progresyonuna
BCG başarısızlığı denilmektedir. Ayrıca
bu terim içerisine BCG’yi yan etkileri nedeni ile tolere edemeyen hastalar (BCG
intoleransı) da girmektedir.
BCG başarısızlığı oldukça genel bir terim olup, KIOMK’un heterojen klinik
ve patolojik yapısı nedeniyle pek çok değişik hasta grubunu içerisinde barındırmaktadır.
Bu hasta gruplarının tamamı son tedavi olan Radikal Sistektomi’ye aday olmayıp,
bir kısmi ilave intravezikal tedavilere aday olabilirler. Bu nedenle BCG başarısızlığı
kendi içerisinde BCG intoleransı dışında 4 ayrı grupta daha sınıflandırılmaktadır.
Bu grupların bilinmesi ürologlar arasında ayni dilin konuşulması için önemli
olup, ayni zamanda çalışmalar planlarken de; homojen hasta gruplarının oluşturulması
açısından faydalıdır.
Tablo 3: BCG basarisizliginin
alt tipleri.
Ancak bu sınıflama oldukça karışık olup, KIOMK’un uzun seyirli doğası da düşünüldüğünde
hastaların yalnızca yazılı tanımlamalara bakılarak bu gruplara yerleştirilmesi oldukça
zordur. Bu nedenle aşağıdaki şekiller özellikle yoğun poliklinik şartlarında bu
isi kolaylaştırmak için her turlu hasta senaryosu düşünülerek sahsımca meydana
getirilmiştir. BCG başarısızlığının her bir alt grubu için ayrı bir sekil verilmiş
olup, bu sekiller bu alt grupların doğal seyrini göstermektedir. Hastanın tümör
rezeksiyonundan itibaren, bu gruplardan birisine oturtulması, hastanın en basit
sekli ile BCG başarısızlığının alt grubunu belirleyecektir.
Sekil: BCG
başarısızlığı kategorilerinin şematik
olarak gösterimi.
Diğer taraftan bunlar arasında sağkalımı etkileyebilecek belki en önemli
parametre BCG’ye cevapsız (unresponsive) hasta grubudur. Bu parametre 2017 içerisinde
tanımlanmış olup, tanımlanması Amerikan İlaç Kurumu (FDA)’nun önerisi ile
intravezikal ilaç çalışmaları içindir. Böylece her yeni ilacın temelde bu hasta
grubu ile karsilasitilmasi istenmektedir.
EAU kılavuzuna göre, BCG başarısızlığının temel tedavisi radikal sistektomi
olup; ilave BCG tedavilerinin bu hasta grubuna faydası bulunmamaktadır. Ancak bu
durumun istisnaları şu şekildedir: 1-Orta risk grubundaki hastalara tekrar BCG indüksiyon
ve idame tedavileri denenebilir. 2-BCG’yle tekrarlayan (BCG relapsing) ve
BCG’ye dirençli (BCG refractory) grupta tekrar indüksiyon BCG tedavisi
denenebilir. Kılavuzların üzerinde anlaştığı önemli bir nokta BCG’ye cevapsiz (BCG unresponsive) hastalardan, BCG sonrasi ilk 6 ayda nuks gorulenlerde radikal sistektomi gerekliliğidir. Bunun haricinde etkinliği ispatlanmış ve rutinde kullanılmaya hazır bir tedavi modalitesi mevut değildir. Ancak yine de: geliştirilmekte ve denenmekte olan yeni tedavi modaliteleri arasından intravezikal kemotermoterapi en fazla gelecek vaat eden tedavi alternatifi gibi görünmektedir. BCG’ye alternatif tedaviler konusunda tarafımca Dr. Yair Lotan ile birlikte kaleme aldığımız bir makale yakın zamanda Türk Üroloji Dergisi’nde yayımlanacaktır.
Referanslar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder